Kırgızistanlı Gazeteci

Dinara ASİLBEKOVA

Adetlerımıze devam

AŞURE GÜNÜNÜN ANLAMI NEDİR?

Allah’ın ayı Muharrem olarak bilinen (Şehrullahi’l-Muharrem) ayı  İlahi bereketi ve feyzi temsil eder. Allah’ın ihsanı ve lütfu Muharrem ayında kullarına bolca verilmektedir. Muharrem ayında Aşura yapılmasıda Müslümanlarca oldukça önem arzetmektedir. Osmanlı’da daha da yaygınlaşan Aşura yapımının tarihçesine bakmak gerekirse Arapça ‘Aşara’ kökünden türemiştir. Kur’an-ı Kerim’de ise Fecr suresinin 2.ayetinde Türkçe manası olarak şu şekilde geçmektedir “Yeminler olsun o on geceye”. Aşura gününde 10 farklı peygamberin başından büyük hadise geçmiştir bu hadiseler ise şu şekildedir;

2-ekımde Hacı Bektaş şehrının kültür bakanlığında Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği tarafından Aşure Günü etkınlığı oldu. Bu etkinlik konuda panel yapildi. Panele:  Prof Dr. Hüseyin Yayman Kültür Ve Turizm Bakan Yardımcısı, İlhami Aktaş Nevşehir Valisi,  Hacıbektaş Kaymakamı, Prof Dr. Birol Çetin TİKA Başkan yardımcısı,  Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Nevşehir emniyet müdürü,  Nevşehir Garnizon komutanı, Alevi Bektaşi örgütlerinin temsilcileri ve panelde Aşure Günü konuda konferansta konuşanlar: Prof Dr. Hayrettin İvgin  dünya söz akademisi başkanı, Doç Dr. Mehmet Çeribaş Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi öğretim üyesi,  Doç Dr. Sadettin Baştürk Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Araştıma enstitüsü müdürü, Dr. Gülağ Öz Hüseyin Gazi Vakfı Başkanı. Azerbaycandan gelen mükkemel seslı ozanlar can-cana yakın türkülerı söyledıler. Sonunda gelen misafirlere ve HacıBektaş halkına Aşure dagtıldı.

Mustafa ÖZCİVAN,  Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Başkanı:

“Alevi toplumu bu ülkenin birer gerçeğiyiz bin yıldır bu ülkede geleneği ile inancı ile yaşıyoruz…”

Sayın Kültür ve Turizm Bakan yardımcım sayın valim; sayın TİKA Başkan yardımcım, Kırgızistan ve  Azerbaycan’dan gelerek bizleri onurlandıran değerli konuklar,Siyasi partilerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri saygıdeğer hanımefendiler, beyefendilerHacıbektaş’ a, ve Hacıbektaş kültürüne gönül veren Değerli dostlar, Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği olarak düzenlediğimiz 7 Uluslararası Hacıbektaş Aşure gününe hoş geldiniz.

Kerbela katliamının üzerinden 1337 yıl geçti nasıl bir inanç dır 1337 yıl önce yapılan katliam 1337 yıl sonra aynı tazeliğini aynı inancını ve aynı gündemini koruyor.

Bu gün ülkemizde bölgemizde neredeyse hergün katliamlar oluyor maalesef olan katliamları televizyon alt yazılarında öğreniyoruz birkaç demeç le kınama birkaç yıl anma ve zamanla dar bir gurup hariç gündemde bile kalmıyor toplumun hafızasından siliniyor ama ;1337 yıl önce haksızlığa karşı direnç gösteren, haksızlığın karşısında duran ve yezite biat etmeyen Hz Hüseyin önderliğindeki bir avuç insan kerbela da katlediliyor işte o acı ve katliam islam dünyasında onarılmaz yaralar açıyor ve dün olmuş gibi tazeliğini koruyor .

önce meydana gelen kerbela katliamında şehit olan hazreti Hüseyin ve arkadaşlarını bir kez daha rahmetle anıyor ve Allahtan verdiğimiz aşurenin kabulünü niyaz ediyoruz.Dileğimiz bu tür katliamların bir daha olmaması yaşadığımız bölgeye ve ülkemize barışın, sevgi ve dostluğun Hakim olması ancak;

Aradan 14 asır geçmesine rağmen çevremize ve İslam âlemine baktığımız zaman neredeyse her gün yeni kerbela lar yaşıyoruz, 14 asırdır kerbela olayını nasıl lanetliyorsak Allah adına katliam yapanları Allah adına can alanları bugünde lanetliyoruz.

Değerli dostlar bizler yani Alevi toplumu bu ülkenin birer gerçeğiyiz bin yıldır bu ülkede geleneği ile inancı ile yaşıyoruz. Bizler mazlumuz, bizler masumuz, aynı zamanda ’da hep mağdur olduk hep katledildik hep yok sayıldık bu güne kadar inkâr ve asimilasyon politikaları ile yok edilmeye ve yok sayılmaya çalışıldık ama hep var olduk var olmaya ’da devam edeceğiz.

Bizler inancımızın ortasına insanı koyduk, sevgiyi koyduk, tanrı ile insanı iç içe kabul ettik bizler 72 millete aynı gözle baktık insanları dinine, diline, ırkına, inancına ve cinsiyetine göre ayırmadık. Bizler gittiğimiz yere sevgiyi ve dostluğu taşıdık onun içindir ki Balkanlara baktığınız zaman hoş görü vardır Anadolu ya baktığınız zaman sevgi vardır. Alevi Bektaşi inancında Allah’ın verdiği canı Allahtan başkası alamaz bırakın insana kıymayı yerdeki karınca bile bizim için kutsaldır.

Değerli konuklar Yıllar dır Alevi Bektaşi inancındaki yurttaşlarımız yanlış anlatıldı yanlış tanıtıldı, Alevilik, Bektaşilik yanlış anlatıldı yanlış tanıtıldı bu cehaleti fırsat bilen karanlık güçler bu ülkeye ve Alevi inancına ve de Alevi insanına derin yaralar açtı yakın zamana kadar Sivas ta, çorum da, Maraş ta, Gazi de yeni Kerbelalar yaşattı.

Bizler bu ülkenin bir geçeği olarak gelecek barış günlerine Alevi’si, Sünni’si beraberce ulaşacaksak, bu toplumun ve bu inancın gerçeklerini de kabul etmek mecburiyetindeyiz. Hiç bir inanç ve etnik gurup yok demekle yok edilmiyor o halde Alevi toplumunun ve Alevi inancının sorunları bu ülkenin meclisi ve hükümetince çözülmesi gerektiğini ifade etmek istiyoruz.

Değerli dostlar Hacıbektaş dergâhı Alevi Bektaşi toplumu için vazgeçilmez bir inanç merkezidir burada yapılacak veya yapılması düşünülen her türlü tadilat tamirat veya eklentinin Alevi Bektaşi tolumunun görüş ve düşünceleri alınarak ve toplum bilgilendirilerek yapılmalıdır.

Böyle hassas konularda ben yaptım oldu veya ben yaparım olur düşüncesi alevi toplumunu rencide eder daha da ötesiprovokasyonlara neden olur bu anlamda yetkilileri ve dergâh yöneticilerini dikkatli olmaya davet ediyoruz.

Değerli konuklar;Son yıllarda toplu olarak Muharrem iftarı ya da muharrem orucu açma etkinlikleri düzenlenmektedir. Alevi Bektaşi geleneğinde olmayan bu uygulamalar yola zarar verir diye düşünüyorum çünkü bu etkinlikleri belediyeler veya diğer kurumlar reklam ya da siyaseten kullanmaktadırlar kaldı ki bizim inancımızda kimse kimsenin oruçlu olduğunu ya da oruç tuttuğunu bilmez ancak günün konusu ile ilgili sohbetler olabilir aksi taktirde başkalarına söz söyleme ve eleştirme hakkımız olmaz diye düşünüyorum.

Düzenlediğimiz etkinlikte bizleri yalnız bırakmayan başta Kültür ve Turizm bakan yardımcısı Sayın Prof. Dr. Hüseyin Yayman a, Sayın Valimize ve Kaymakamımıza ve her etkinlikte emniyetimizi sağlayan emniyet güçlerindeki arkadaşlarımıza teşekkür ederken bugüne kadarki etkinliklerimizde de bizleri yalnız bırakmayan Prof. Dr Hayrettin İvgin hocama, değerli yol arkadaşlarıma Kırgızistan ve Azerbaycan dan gelen konuklarımıza ve bizleri yalnız bırakmayan Hacıbektaşlı Hemşerilerime Teşekkürlerimizi sunuyorum.

Bu etkinliğin mutfağında olan derneğimiz kadın kollarında hizmet veren kadınlarımıza ve dernek yönetimine şükranlarımızı sunuyor ülkemizde ve çevremizde kerbela lar yaşanmaması dileği ile büyük ozanımız Aşık Veysel’in dörtlüğü ile sözlerimi tamamlamak istiyorum:

Yezit nedir ne kızılbaş,

Değilmiyiz hep bir kardaş

Bizi yakar bizim ateş

Söndürmektir tek çaresi