AÇILIŞ KONUŞMASI

AÇILIŞ KONUŞMASI

İNANÇ ÖNDERLERİ İLE HACIBEKTAŞ BULUŞMASI VE

ULUSLAR ARAS HACIBEKTAŞ SEMAH GÜNLERİ ETKİNLİĞİNDE

HACI BEKTAŞ VELİ KÜLTÜR DERNEĞİ ADINA DERNEK BAŞKANI NAFİZ ÜNLÜYURT’UN YAPTIĞI AÇILIŞ KONUŞMASI

 

Sayın konuklar, sevgili canlar

Hacıbektaş Veli Kültür Derneğinin düzenlediği İnanç Önderleri ile Hacıbektaş Buluşması ve Uluslararası Hacıbektaş Semah Günleri etkinliğine hoş geldiniz.

Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği olarak sizleri saygı ile selamlıyorum.

Turizm Derneği’nin külleri ile can bulan ve de Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği adı ile yeniden ve de daha gür bir şekilde yeşertilen derneğimizi, Alevi ve Bektaşi örgütlülüğü içinde önemli bir konuma ulaştırabilme çabamız, sizlerin de destek ve de katkıları il her geçen gün daha bir anlam kazanmakta.

Yaptığı kültürel etkinlikler yanında ilkeli ve de güven sergileyen duruşu ile Alevi ve de Bektaşi örgütlülüğüne ve de inancına canlılık, derinlik ve de zenginlik kazandıran Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği yeni bir etkinlikle bir kez daha karşınızda bu gün.

Saygı değer konuklar.

Bu gün, semah döneceğiz.

Semah nedir, ne değildir öğreneceğiz birlikte

Bu alanda çalışmalar yapmış akademisyenler, araştırmacılar, yazarlar anlatacaklar bize semahın ne olup olmadığını.

Değişik yöreler ve de Bulgaristan’dan katılan gruplar geleneksel Alevi Bektaşi semahından örnekler sunacak.

Birlikte izleyip,

Cem olacağız onlarla.

Sevgili canlar,

Alevi ve Bektaşi inancında semah önemli, bir o kadar da anlamlı.

Günümüzde semahın olur olmaz yerlerde sunuluşu ve de estetik kazandırılarak ona yeni bir şekil ve de biçim verilişi eleştiri konusu.

Semah dans değil.

Folklorik bir oyun ya da halay da değil semah.

Alevi Bektaşi inancında semah kişinin tanrıya yakınlaşması.

İnsanın maneviyatı ile yüzleşmesi.

Maddi dünyadan uzaklaşmasıdır.

Alevi Bektaşi inancında cem törenlerinde yapılan semah bir aşk’tır…

Evet bir aşk’tır semah…

**

Sayın konuklar, sevgili canlar…

Semah ve de Alevi Bektaşi inanç önderliği bir bütünün parçaları gibiler.

Birinin olduğu yerde öbürü de olmalı.

Öyle düşündük biz de.

Bu güzel ve de anlamlı günü inanç önderleri ile taçlandıralım dedik.

Onları da bu etkinliğe davet ettik.

Dedeler, zakirler ve de Bektaşi babaları, sizler evet sizler bunca zamandır görmezden gelindiniz, Aşağılandınız, yanlış anlatıldınız, inancınız nedeni ile karakola alındınız, sudan nedenlerle mahkeme kapılarında süründürüldünüz.

Neler yaşanmadı, ne zorluklar göğüslenmedi ki…

Döğüldünüzde, söğüldünüzde.

İncindiniz, incitildiniz, itildiniz de.

Ama sizler,

Direndiniz…

İnancınıza sahip oldunuz.

Bu inancı bu kültürü ve de bu güzelliği ayakta tutup günümüze taşımayı başardınız.

Gerçekten de inanç emekçilerisiniz siz…

Borcumuz olmalı size.

Bu duygu ile yeniden selamlıyorum hepinizi de.

Değişik nedenlerle aramızda bulunmayan ve de bu gün bizlerle bir olamayan inanç önderlerine selam ve saygı sunuyor, hakka yürüyen yol erenlerini, dede ve babaları saygı ve de minnetle anıyorum…

Yarın sizlerle bir olacağız bu salonda.

Konuşup dertleşeceğiz birlikte, sonra da beraberce ziyaret edeceğiz Hacı Bektaş Veli Dergahını

O yüce ve de bilge kişi ile bir olup hasret gidereceğiz.

**

Saygı değer konuklar, sevgili canlar,

Son yirmi yıldan bu yana Alevi ve de Bektaşi dünyasında sevindirici gelişmeler yaşanmakta.

Alevi ve Bektaşiliğin çokça konuşulduğu ve de sorunlarının yoğun bir şekilde tartışıldığı ve de ilklerin yaşandığı günleri yaşadık ve de yaşıyoruz sizlerle…

Örgütlerimiz var artık.

Hem de ülkenin her yanında.

Gözümüz, kulağımız ve de sesimiz oldu hepsi de…

Radyo ve de televizyonlarda türkülerimiz ve de deyişlerimiz söylenir oldu şimdilerde.

Aleviyim demekten çekinmiyor korkmuyor çocuklarımız artık…

Ayıplanmıyor da Alevi ve Bektaşi oluşumuz.

O yıllar gerilerde.

Geçmişte Alevi olduğunu söylemekten sakınan, kimliğini gizleyen ve de o inancı küçümseyen, o da neymiş, daha yararlı işler varken çağı geçmiş bu tür işlerle uğraşılır mı diyen kimi arkadaş ve de dostlarımızı da bu hareket içinde, hem de ön saflarda görme sevindiriyor bizleri.

Bu günlere ulaşmamızda Alevi Ve de Bektaşi Kuruluşlarının payı görmezden gelinemez.

Zor koşullarda önemli işler yaptılar.

Yapmaya devam ediyorlar.

Teşekkürler hepsine de.

Tüm bu gelişmeler ve de gelinen nokta Alevi ve Bektaşi toplumu için yeterli mi?

Değil.

Çözüm bekleyen sorunlar o kadar çok ki…

Daha yürünecek uzunca yol, çözümlenecek çok sorun var önümüzde…

**

Sevgili canlar,

Dünya değişiyor.

Değişim ve de dönüşüme ayak uydurma zorundayız hepimizde.

Değişim ve de dönüşüm görmezden gelinemez

Yok sayılamaz.

Uluslar arası konjonktür yenileşmenin ve de değişimin getirdiği kamuoyu baskısı siyasi iktidarı da beklenmedik bir anda harekete geçirdi.

Demokratik açılım çerçevesi içinde Alevi Ve Bektaşi sorunları da masaya yatırılıp tartışmaya açıldı.

Alevi açılımı adı altında yürütülen çalışmalar süresince birbiri ardına Alevi çalıştayları düzenlendi.

Alevi ve Bektaşilerin sorunları ve de çözüm önerileri enine boyuna konuşulup tartışıldı bu çalıştaylarda.

Rapor hazır.

Ama açıklanmadı.

Sızan bilgiler hazırlanan raporun Alevi ve de Bektaşi toplumunu rahatlatacak nitelikte olmadığı yönünde.

Ne oldu?

Dağ fare doğurdu diye yakınanlar var.

Doğru bir değerlendirme mi?

Bilemiyorum.

Tartışılır.

Devletin, Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde Alevi ve Bektaşiler de yaşıyor, onların da çözümlenmesi gereken sorunları var noktasında olması, o noktaya gelme, ya da öyle görünmesi önemli bir kazanım sayılmalı.

Gelişmelere o gözle bakmakta yarar var diye düşünüyoruz.

Alevi ve Bektaşi inancının temsilcileri ve de kanaat önderleri ile aynı masayı paylaştı çalıştaylar süresince devlet.

Onları dinledi.

Sorunlar dile getirildi.

Öneriler tartışıldı.

Bir kapı aralandı çözüm için.

Az bir kazanım mı?

Bu görüş, niye göz ardı edilir ki…

Sevgili canlar, Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği tüm olumsuzluklarına rağmen bu süreci başından beri önemsiyor, açılan kapı kapatılsın istemiyor…

Bu şans sonuna kadar kullanılmalı diyor.

Kavga ederek, çözüme ulaşılmıyor.

Yararı yok kavga etmenin.

Kişi ya da kurumları inciterek, kırıp dökerek de bir yerlere varılmıyor…

Acı ve gözyaşları ile dolu arkada kalan bin yılın biriken sorunlarının tamamını bir çırpıda ve de hemen çözebilme kolay mı sanıyorsunuz…

Zorluklar var, engeller ve de engelleyenler var görülmüyor mu? ama aşılmaz da değil o zorluk ve de engeller.

Yeter ki samimi olunsun.

Yeter ki istenilsin…

Yeter ki bir ve de birlik olunsun.

Siyasi iktidarın önemli bir çelişkisini burada, bu salonda sizlerin önünde söyleme şansı çıktı karşıma.

O şansı kullanmak istiyorum ben de.

Özgürlüklerin önü açılmalı diyor sayın başbakanımız.

Doğru da söylüyor…

Bizler de aynı düşüncedeyiz.

Özgürlüklerin önü açılmalı ülkemizde, hem de ülke bütünlüğüne, Atatürkçü düşünceye ve de Cumhuriyete zarar vermeme kaydı ile sonuna kadar açık tutulmalı özgürlüklerin önü.

Çağdaş ve de ileri demokratik ülkelerde ne varsa bizde de o olmalı.

İnançsal boyutta, Sünni kardeşlerimiz ne kadar özgürse, Alevi ve Bektaşiler ve de öteki inanç grupları, daha da ötesi inanmayanlar, o kadar özgür yaşayabilmeli bu ülkede.

Akıl ve de mantık bunu söylüyor.

Doğru olanı da bu.

Ama, görüntü öyle değil.

Özgürlük, Üniversitelerde türbanla derse girmek isteyen öğrenciler için gerekli de, inancını istediği ve de bildiği gibi özgürce yaşamak isteyen Alevi ve de Bektaşiler ya da öteki inanç grupları ya da inanmayanlar için gerekli değil mi?

Özgürlük ramazan orucunu tutanlar için vazgeçilmez bir hak olacak da orucunu tutmayanlar için gerekli bir hak olmayacak mı bu ülkede acaba?

Bu örnekler çoğaltılabilir elbette

Bu çifte standart niye?

Ne istiyor Alevi ve Bektaşiler.

Yaşanan zulüm, yapılan ayrımcılık bitmeli.

Zorunlu din dersleri sorunu çözülmeli, Cem evleri ibadethane statüsüne kavuşmalı diyor.

Türban için özgürlük diye haykıran sayın başbakan Alevi ve Bektaşilerin bu haklı istekleri karşısında da aynı duyarlılığı göstermeli ve de aynı ses tonu ile topluma haykırabilmeli.

Edirne’den Ardahan’a duyulmalı o ses.

Özgürlüklerin önü işte o öyle açılır.

Ayrımcılık öyle son bulur.

Toplumsal barış öyle sağlanır.

Yetmiş milyonla kucaklaşma hayali işte öyle gerçek olur.

**

Sayın konuklar, sevgili canlar

Bu günlere gelme bu güzellikleri yaşatma hiç de kolay olmadı bizler için.

Zorluklar vardı aşıldı.

Engelle kondu geçildi.

Tuzaklar kuruldu bozuldu…

Ve de başarı öyle yakalandı.

Hacıbektaş ruhu ve de bilinci yeniden kök salıp yeşertildi

Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği yaptığı çalışmalarla rüştünü ispatladı.

Güven tazeledi.

O güven ve de o ruhla çıktı karşınıza.

Saygı değer konuklar,

İnanç önderleri ile Hacıbektaş buluşması ve Uluslararası Semah günleri etkinliği ile ilgili olarak hazırlık çalışmaları aşamasında kişi ve de kurum ayırımı yapmadan herkesle konuştuk.

Ayrımcı olmadık.

Hiçbir kuruluşu ötelemedik.

Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği olarak, tüm kişi, kurum ve de kuruluşlarla iyi ilişkiler içinde olma çabası içindeyiz biz.

Doğrusu da bu.

Çünkü biz Hacıbektaşız, o sorumluluğu taşıyoruz üzerimizde.

Alevi ve de Bektaşi hareketi içinde tuzu olan herkes, ama herkes, düşüncesi ve de kimliği ne olursa olsun, Alevi ve Bektaşiliği nasıl yorumlarsa yorumlasın, o inancı nasıl yaşarsa yaşasın bu sofrada yer bulabilsin istiyoruz.

Sevgili canlar.

Bu tür etkinlikler her yerde yapılır, yapılmalı da, ama Alevi ve Bektaşiliği burada Hacıbektaş’ta konuşup tartışmanın o semahı burada dönmenin, o deyişi burada söylemenin ve de izleyip dinlemenin ayrı bir lezzeti ve de tadı olmalı…

Hacıbektaş bu inancın merkezi diyorsak ve de bu söylemimizde samimi isek eğer, yola buradan çıkılmalı, uzlaşma burada sağlanmalı, birliktelik burada aranmalı, sorunlar burada konuşulmalı, Alevi ve Bektaşi dünyasına çağrılar buradan yapılmalı.

Onun için de burası her şeyi ile gerçekten de bu inancın merkezi konumuna getirilmeli.

O donanıma sahip kılınmalı…

Beş bin nüfusa takılıp kalan bir Hacıbektaş, yirmi bin kırk bin nüfuslu bir kent olmalı diye çığlık atıyorsak eğer o çığlık doğru algılanmalı.

Sevgili canlar,

Önümüzdeki yıl içinde daha ayrıntılı bir gündemle daha kapsamlı ve de çözüm amaçlı, daha uzun soluklu bir inanç önderleri toplantısını burada gerçekleştirebilme amacı ile kolları şimdiden sıvadığımızı söylemeliyim sizlere.

O toplantıda, inanç önderlerinin yanında Alevi ve de Bektaşi Kuruluşlarının sayın Genel Başkanlarını, konu ile ilgili akademisyenleri ve de Sayın İzzettin Doğan ile Sayın Veliyettin Ulusoy’u, sayın Ali Balkız’ı burada bu salonda bir araya getirebilme hayali bilmem gerçek olur mu?.

O hayali gerçeğe dönüştürebilme için çaba harcayacağız.

Bu çalışmalarımıza sizlerden de şimdiden destek ve de katkı istiyoruz.

El verin.

Destek olun bize.

O ortamı birlikte yaratalım.

Herkesin tuzu olsun o başarıda.

Öylesi bir birlikteliğin önemli sonuçları olur diye düşünüyoruz.

Başarı için iyi niyetli çabalar tek başına yetmiyor, soyut söylemlerle ise bir yerlere varılmıyor sevgili canlar, ne istediğimizi ve de ne isteyeceğimizi doğru ve de iyi bilmeli, doğru hedefler koyabilmeliyiz önümüze

Dersimize sıkı çalışmalı ve de masaya öyle oturmalıyız.

Kendi içimizde konuşulacak ve de tartışılacak, çözüm aranacak o kadar çok sorun var ki…

O sorunları çözmeden ve de kendi içimizde birlikteliği yeniden güçlü bir şekilde sağlamadan başarıyı yakalama kolay gözükmüyor.

Saygı değer konuklar,

Sizleri yordum.

Farkındayım.

Bağışlayın beni.

Sözlerimi daha fazla uzatmayacağım

Çalışmalarımızda bizlere destek olup katkı verenlere Vefa borcumuzu da yerine getirmeme izin verin lütfen.

Bu etkinliğin yapılması ve de hayata geçirilmesi sürecinde bize destek olan, başta Devlet Bakanı sayın Faruk Çelik olmak üzere, Devlet Bakanı sayın Hayati Yazıcıoğlu ve de Kültür Bakanı sayın Ertuğrul Günay’a teşekkür ediyorum.

Nevşehir Milletvekillerine,  TRT Genel müdürlüğüne, burada görev yapmakta olan  TRT çalışanlarına Kültür Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Genel müdürü sayın Mahmut Evkuran’a, Alevi çalıştayları moderatörü sayın, Necdet Subaşına destek ve de katkıları nedeniyle teşekkür ediyorum.

Sayın Valimize, Kaymakamımıza, kültür bakanlığı il müdürlüğü ve de çalışanlarına Hacıbektaş müze müdürlüğü ve çalışanlarına, emniyet teşkilatına gösterdikleri ilgi ve de anlayış nedeniyle teşekkür ediyorum.

Alevi Bektaşi Kuruluşları Genel başkanlarına, örgüt başkanları. ve de yöneticilerine, inanç önderlerimize, etkinliğimize katılan semah gruplarına, konuşmacılara, sanatçılara, Bulgaristan’dan gelen konuklara, bu etkinlikte görev alan arkadaşlarıma sevgili gençlere, Hacıbektaş halkına, çalışmalarımızı haber yapan Karahöyük Gazetesine ve de özveri ile bu çalışmaları yürüten, ve de bu etkinliğin gerçek sahibi yönetim kurulu arkadaşlarıma ve de bu salonda bulunan herkese teşekkür ediyorum.